“Ülker’de 150’den fazla işçide koronavirüse rastlandı!”

Ülker’in Topkapı ve Gebze’de bulunan fabrikalarında iki işçinin koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirmesine ilişkin açıklama yapan DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak, Ülker’de 150 işçide Koronavirüs’e rastlanıldığını söyledi

Ülker’in Topkapı’da bulunan fabrikasında 40 yaşındaki işçi Adnan Abasız ve Gebze işletmesinde ise 49 yaşındaki Hakan Yaman koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. DİSK’e bağlı Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak yaptığı açıklamada Ülker’in sokağa çıkma yasakları süresince valilikten izin alarak günde 12 saat üretime devam ettiğini söyledi. 150’den fazla Ülker işçisinde koronavirüse rastlandığı belirtildi.

SENDİKA İŞÇİDEN BİHABER

Uyarılarda bulunduklarını ifade eden Ozak, “Ancak bu uyarılarımız dikkate alınmadığı gibi tabelasında sendika yazan ama işçiden bihaber olup, patronların yanında konumlanan bazı sendikalar bizi ‘tuzu kuru’ ilan etmiş ve her koşulda üretimin devam etmesi gerektiğini savunmuşlardı. Biz ‘Zorunlu işler dışında üretim yapan fabrikalarda üretim dursun ve işçiler hak kaybına uğramadan ücretli izne çıkarılsın’ dediğimizde bu sendikalar ölümüne çarkların dönmesini savundular. Hatta içlerinden bazıları olası vakalardan işçileri sorumlu tutacak kadar ileri gittiler. Ve maalesef bugün fabrikalardan işçi arkadaşlarımızın ölüm haberleri gelmeye devam ediyor” dedi.

“ÇARKLAR DÖNSÜN” DİYENLER

Ozak, “Bizler bir kez daha uyarıyoruz; alınmayan önlemlerden işçiler değil patronlar sorumludur. Çarklar dönsün üretim devam etsin diyenler, Kovid-19 karşısında gerekli önlemleri almayarak işçileri sağlıksız koşullarda çalıştıranlar, bu ölümlerden sorumludurlar. Çarklar dönsün diyenleri ve işçilerin hayatlarını patronların insafına bırakanları işçi sınıfımız unutmayacaktır” diye konuştu.

HAYATİ ÖNEM DIŞINDA ÜRETİME ARA VERİLMELİ

Ozak taleplerini şöyle sıraladı: “Hayati önem taşımayan işler dışında üretime ara verilmeli, işçiler ücretli izinli sayılmalı. Zorunlu üretim yapılması gereken işletmelerde ise koronavirüse karşı koruyucu tedbirler en üst düzeyde alınmalı, sendikaların ve işçilerin de içinde yer alacağı bilim insanlarının dahil edildiği işçi sağlığı ve iş güvenliği birimleri oluşturulmalı ve bu kurulların denetimlerini düzenli yapmaları sağlanmalı ve takibi yapılmalıdır.”