Ayşe Kaya Hocadan LGS Öncesinde Anne-Baba ve Gençlere Önemli Tavsiyeler

LGS, oturdum ve bir kağıda, LGS’ye hazırlanmanın yavrularımıza kazandıracaklarını ve kaybettireceklerini sıraladım. Bilin bakalim hangi sütun daha uzun oldu. Kaybettirdikleri elbette. Bu yuzden size öncelikle KAZANDIRACAKLARINI basitçe sıralamak isterim.

1) Bir kere kendisinden LGS’ye hazırlanmasını isteyenlere, istediğini vermiş olmanın sahte gururunu kazanmış olacak. Sahte diyorum çünkü istemsiz bir çalışma içinde çocuklar. Robot gibi. Güdülenmişler. Yapılacak dendiyse yapılacak. E yapmayan çalışmayanlar da var diyorsunuz biliyorum. Onların ellerinde değil bazısı istese de çalısamıyor. Bilerek ya da elinde olmadan çalışmıyor onun yerine herkes tarafından başarısız ve umursamaz olarak yaftalanıp suçlu hissettiriliyor.

2) Kendi gibi tüm sene hatta bazıları için tüm eğtim hayatı boyunca gereksiz bir çalışma performansı göstermiş olan denkleriyle aynı lisede okuma fırsatı kazanmış olacak. Sonra? Sonrası iyi bir üniversite mi? Hayır. O, ayrı bir performansı gerektiriyor. Tek artısı kendi gibi çok çalışıp aynı puanı almış olanlarla birlikte okumak. Çalışmasının karşılığını almanın verdiği başarı duygusu, diyorsunuz biliyorum. Yok öyle bir şey. O yaşta, o beyinle, o hormonlarla gösterdiği performansın ödülü, o olmamalı.

KAYBETTİRDİKLERİ ise

1) İlk olarak bu yaştaki çocuğun, yaratılıştan gelen ‘bağımsızlık savaşı verip benliğini bulma süreci’ var ama biz, onları LGS ile bastırıp emir komuta zincirine sokuyoruz ve “senin benliğin ‘sistem'” diyoruz daha ötesi yok.

2) Cinsel rolünü tanıma ve kabullenme çağında bizler, ona LGS baskısı yapıyor, hayatın izlediklerinden, duyduklarından ibaret olduğunu aşılıyoruz. O da kendine çekici gelen ne ise onun doğru olduğu kanısına varıyor. Çünkü bu konuda konuşacak vakti yok.

3) Yaşıtları içinde kabul görmek için iş birliği ya da liderlik vs gibi duygu durumlarına girmesi gerekirken onu LGS grubuna itekliyor ve otomatik olarak yaşam felsefen bu olsun diyoruz. Senin fikir üretmene gerek yok. Hataya yer yok. Cünkü devir LGS devri. Arkadaşlik vs değil diyoruz.

4) Öz kimlik de neymiş. Kimligini sen değil girdigin lise belirler, diyoruz. Bana kazandığın liseyi söyle sana kim olduğunu hatta ailenin kim olduğunu hatta öğretmeninin, muhitinin kimlerden oluştuğunu söyleyeyim, diyoruz. Oysaki öz kimlik her şeyin ötesinde. Bireyin olmazsa olmazı.

5) Bu yaştaki özellikler yani bedensel, cinsel, dinsel, duygusal, zihinsel vs birbirini öteler. Birindeki baskılama diğer karakterlerini de baskılar. Zincirleme bir zarar yani.

6) Bu dönemde çocukların saglıklı beslenmeye ihtiyaçları var ama hızlı tüketilen tost vb oğle yemekleri, tek başlarına ayak üstü yutarak yedikleri aksam yemekleri, uykularını kacirsin diye ictikleri kahveler vs obez ya da cok zayıf olmalarını sağlıyor hatta duzensiz hormondan kaynakli erken ya da gec buyume gosteriyorlar. Bu da onları hem psikolojik hem fizyolojik hastalıklara açık hale getiriyor. Sivilce hak getire keske tek dertleri sivilce olsa. Niye, cunku bu sene LGS var, az idare etsinler.

7) Bilissel olarak gelismeleri icin artik somuttan soyuta gecmeleri gerekirken, önlerinde koca bir LGS deneme seti ve saatler süren işlem ve okuma sureci onları somuttan kurtaramıyor ve karmasik sorunlarla yüzlestiginde gerisin geri kaçıp ya korkak içine kapanık birey oluyor ya da yine korkak ve saldırgan birey.

Soyut düşünme becerisi geliştiremeyen çocuk kendini yetersiz hissediyor, nasıl çalışacağını, nasıl davranacağını bilemiyor, kendini özgür düşünmekten kısıtlayıp, beğenilerini daraltıyor.

9) Beğenisi daralan çocuk hayattan zevk almayı da bilmediği için ya kendini internet alemine atıyor ya da binadan aşağıya. Sonu intihara kadar varıyor.

10) Sosyalliği sadece okuldan ibaret olan çocuk, evde stres okulda stres altında kalıyor.

11) En önemlisi de eski çocuksu duygularından, mutluluğundan eser kalmıyor. Varsın olmasın, diyor bazıları. Lisede mutlu olacaktır, diyor. Nasıl olsun ki. Takla atarak geldiği okuldan takla atarak çıkmak zorunda. Aynı döngü orada da devam edecek.

12) Fotograf Pendik Halk Eğitim Merkezindeki ahşap boyama sınıfından. Elleri öpülesi kıymetli Serap Öğretmenime ve Saygıdeğer Turan Genç Hocama misafirperverliği için teşekkür ediyorum. Ama bizim çocuklarımıza da lazım Halk Eğitim gibi okullar. Onlar da isteseler el sanatlarının alasını yaparlar, öğrenirler. Yetileri mi yok, var. Ama vakit yok, becerilerini keşfetmeye. Ne için peki tüm bunlar, otuz yıl sonra küresel ısınmayla yok oluşa giden dünyamızda iki yüz gram mideyi herkesten daha kaliteli daha güzel yiyecekle doyurmak için mi? Her yıl bir buçuk milyon çocuk giriyor LGS’ye. Baska bir deyişle, her yıl bir buçuk milyon çocuk giriyor. DEPRESYONA. Basarilar diliyorum hayatın her safhasında, kıyamet günü hesap verme aşaması da dahil buna. Saygılarımla.